Biz Dr. Özlem DEMİR ve Hüseyin UYAR olarak 2023 başlarında edebiyatın daha önce keşfedilip kurgulanmamış bir alanında çalışma yapabileceğimizi fark ettik.

b ir eser öncelikle yaratıcısının hissi ve manevi mülkiyetinde olsa da okura sunulduğunda durum değişmektedir. Ancak ilgili eser okur ile buluştuğunda etkileşim başlar. Bu etkileşim ne kadar yoğun olursa olsun okurun kendi dünyasında kalmaktadır. Biz bu esareti ortadan kaldırabileceğimizi düşündük ve bu konuda çalışmaya başladık. Düşüncemize göre, okur da kendi üzerinde oluşan etkiye, yine edebiyatı kullanarak karşılık verebilme olanağı bulmalıydı.

Çalışmalarımız devam ederken fark ettik ki, kimi zaman okurlar ele aldıkları eserin duygusundan tetiklenerek kendi yetenekleri kapsamında özgün eserler üretmişlerdir. İşte bizim de tam olarak yapmak istediğimiz buydu. Fakat bir sorun vardı: Başka eserin duygu tetiklemesi ile üretilen özgün eserin birbiri ile bağlantısının kurulması ve birlikte yayımlanması gerekiyordu.

Bu sorunsalı ortadan kaldırabilecek bir çalışma yaptık. Adını da Edebi Dualite koyduk.

Biz aslında yeni bir şey icat etmedik. Edebiyatta var olan ama tanımlanmamış halde bulunan bir olguyu disipline ederek isimlendirmiş olduk. İşte bunu topluma anlatmalıydık. Elbette ki bir olguyu en iyi şekilde anlatmak için örnekleme yapmamız gerekiyordu.

Yoğun bir çalışma ve üretim dönemi geçirerek edebi dualitenin ilk temsillerinin yayımlandığı “Sarkaç” isimli kitabımızı ve “Edebiyatta Dualite İhtiyacı” adlı deneme yazımızı Şubat 2024’te yayımladık. Eylül 2024’te Truva Edebiyat Dergisi’nde ‘Edebi Dualite’ alan adıyla ilk yayın gerçekleşti. Çeşitli uluslararası dergilere edebi dualite ve deneme çevirileri gönderdik. Ayrıca bu konu ile ilgili detaylı bilgileri paylaştığımız makaleyi, uluslararası akademik bir derginin beğenisine sunduk. Böylelikle Edebi Dualite tarihe not düşüldü. Ekim 2024’te web sayfamızı aktifleştirdik.

Ortaya koyduğumuz bu disiplinin edebiyat dünyası tarafından kabul göreceğine inancımız tamdır.

Amacımız

Okurun, bir eserden tetiklenen duyguları ile oluşturduğu özgün eseri bir disiplin içinde etkilendiği eserle birlikte yayımlamak. Okuru salt okur olmaktan çıkarıp, tetiklenen duyguyla özgün eserler üretmeye ve yayımlamaya teşvik etmek. Okurun kendi iç dünyasının zenginliğiyle meydana getirdiği yeni özgün eser ile ilk eseri birlikte yayımlayarak kolektif bir edebi zenginlik elde etmek.

Genel Görüş

Bilindiği üzere insanlığın kültürel akışındaki temel unsurların başında edebiyat gelir. Acaba insanoğlu edebiyatın sınırları konusundaki misyonunu tamamlamış mıdır? Ya da edebiyatta keşfedilecek yeni alanlara ihtiyaç var mıdır?

Evet bizce vardır…

İkili denge anlamına gelen dualitenin edebiyatta da kullanılarak yeni bir alana hayat vereceği görüşünü savunuyoruz. Kelime olarak karşıtlık ya da zıtlık anlamında kullanılan ve aslında kökeni itibariyle ikili denge demek olan dualitenin çağrıştırdığı anlam itibari ile edebiyatın yeni bir dalı oluşturulabilir.

Şöyle ki;

"Her insan bir dünyadır." sözünden yola çıkarak anlatmaya çalışalım. İnsan varoluşu itibariyle kendine verilen yetileri ve özelliklerini kullanabilme ölçüsünde dışa vurum yapar. Bazen şiir bazen roman, şarkı, resim gibi sanatsal konular ile birlikte mühendislik, sağlık, siyaset ve dahi aklımıza gelebilecek her konuda yeteneklerini kullanarak özgün üretkenliğini ortaya koyma eğilimindedir… Bir baston ustası görürüz, bir çömlek ustası veya bunun gibi yüzlerce alanda kabiliyet sahibi insanlar vardır.